16 Temmuz 2018 Pazartesi

ADRASAN (ÇAVUŞKÖY)



Adrasan olasılıkla Luvi kökenli bir sözcük olup, benzeri bir isim (Adrasos) Klikyada Mut ilçesi yakınlarında da bilinmektedir. Adrasan adı ve yöredeki yerleşim kalıntıları ilk çağlara dayanmasına rağmen, ad ilk kez – Atrasas şeklinde – İ.S. 1400 civarında belgelenmiştir.
İsim burada büyük Adrasan burnu için kullanılırken, Piri Reisin 1521 yılında kaleme aldığı Kitab-ı Bahriye adlı eserinde Adrasan Limanı ile özdeşleştirilmiştir. Piri Reis, Adrasan Limanının diğer isminin Venedik Limanı olduğunu söylemektedir. İtalyanca yazılmış pek çok denizcilik kitabı bu bilgiyi doğrulamaktadır.
Adrasan Limanı, Hüseyin Saraçoğlu’nun ifadesine göre “büyük gemilerinde emniyetle barınmasına elverişlidir ve bütün Antalya Körfezinin en muhafazalı limanıdır.” Burası farklı zamanlarda çeşitli ismiler almıştır. İlk çağda liman için kullanılan isim “Siderus Limen”, İ.Ö 350 civarında yazılmış bir denizcilik kitabında (Pseudo – Skylaks) zikredilmektedir. Limanın kuzeyine açılan Adrasan Burnu ise aynı eserde Siderus Akroterion adıyla anılmaktadır.
Roma dönemine ait denizcilik kitabında Sulu Adanın (Krambousa) 30 stadia (yak . 7,5 Km) kuzeyinde Posidarisus adında bir yerleşimden söz edilmektedir. Verilen mesafe Adrasan Koyuna denk düştüğü için Posidarisus, koyun kuzeyinde yükselen Kız Kalesi Tepesinin üzerlerinde bulunan yerleşimle özdeş olabilir. Bu tepenin üzerinde ve dik yamaçlarında yer alan çok sayıda bina kalıntısı, buranın ilk çağ ve orta çağda iskan edildiğini gösterir. Tepenin üstünde hala iyi durumda olan Bizans Kalesi, Osmanlı döneminde de kullanılmıştır.

 




PHASELİS (FASELİS) ANTİK KENT

Eski Çağ’ın ünlü liman kenti Phaselis, M.Ö. 7. yüzyılda Lakios önderliğinde Rodoslu koloniciler tarafından kurulmuş. Kuruluşundan bir yüzyıl sonra tüm Anadolu kentleri gibi Pers egemenliğine giren antik yerleşim bir süre Delos Deniz Birliği’ne üye olsa da M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’e teslim olmuş. 3 limanının sağladığı zenginlik nedeniyle tarihi boyunca korsan saldırılarına maruz kalan kent, M.S. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilmiş ve hemen ardından Lykia Birliği’ne katılmış. Roma idaresindeyken imparatorların ziyaret ederek onurlandırdıkları antik yerleşim, Bizans döneminde piskoposluk merkezi unvanını almış olmasına rağmen ilerleyen zamanda Arap akınlarıyla zenginliğini büyük oranda kaybetmiş. Anadolu’da Selçuklu hâkimiyeti pekiştikten sonraysa kent tarih sahnesinden tamamen çekilmiş.




YAZILI KANYON


05.09.1989 tarihindeTabiat Parkı olarak ilan edilmiştir. Park adını veren kanyonun derinliği 100 ile .dir. Zengin bitki örtüsü, yaban hayatı ve seyrine doyum olmayan doğal güzellikleri vardır. Tarihi “Kral Yolu”nun da geçtiği kanyon tapınak ve kaya yazıtları ile tarihi önem arz etmektedir.





Bisiklet Antalya

     Bize Katılın! 💥🚲🚴    Biz her yaştan, her meslek grubundan ve Antalya'mızın her yerinden bisiklet tutkunlarını bir araya getiren,...