MUĞLA DALYAN (KAYA MEZARLARI)

 

 📍Dalyan, Muğla
📝Eski inanışa göre insanın mezarı ne kadar yüksekte olursa o kadar tanrıya yakın olurmuş ve o yüzden kayalara kazılırmış kralların ve önemli insanların mezarları...
Kaunos'luların (Kbid'lerin) muhteşem eserleri olan kaya mezarları Dalyan'ın en önemli simgelerinden birisidir. Kaya mezarları Dalyan'a ister denizden ister karadan ulaşan misafirlerini tarihin derinliklerinden gelen bir sıcaklıkla karşılar.

Perslerin veya Büyük İskender'in istilası üzerine yarım kaldığı tahmin edilmekte olan en büyük mezarla birlikte izleyenleri büyüleyen altılı grup Kaya Mezarları, Kaunos'taki mezar tipleri içinde şüphesiz en önemlisidir. Tapınak cepheli bu kaya mezarı tipinin yanı sıra, yine kayaya oyulmuş "güvercin yuvası" ismiyle tanınan dikdörtgen derin Oyuk Mezarlar, Nişler ve Lahitler, yerleri özel olarak seçilmiş Anıt Mezarlar ve daha çok şehir surunun dışında kalan yamaçlar üzerine açılmış Sandık Mezarlar, bir taraftan kentteki mezar tipinin zenginliğini ortaya koyarken, diğer taraftan da gömme geleneği konusunda bizleri bilgilendirmektedirler.

 

KIZKALESİ

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Korykos Antik Kenti'nin en tanınan yapısı olan Kızkalesi, Hitit dönemiyle başlayıp Helenistik, Roma ve Bizans ile devam eden tarihsel süreç içinde Akdeniz'in en önemli liman kentlerinden biri olarak bilinen Korykos Antik Kenti'nin içerisinde olan Kızkalesi, tarihle iç içe...

ANEMURİUM Antik Kenti

Anamur adını; ANEMURİUM antik kentinden almıştır. Latince olan ANEMURİUM kelimesini açıklarsak, Anem: Burun, Ourium: Rüzgâr anlamına gelir ve yaz sıcağında bile rüzgârın hiç kesilmediği bu kente “Rüzgârlı Burun” denilir.
Anemurium Antik Kentin surları ilk kez MS. 1. Yüzyıl'da yapılmıştır. Kısa bir süre Kommagene Kralı IV. Antiochos (MS 38-72) egemenliğinde bulunan Anemurium Antik Kenti, Coğrafi olarak Kıbrıs'a yakın olmasından dolayı Romalılar döneminde ara istasyon olarak kullanılmıştır. Birçok medeniyetin buluştuğu antik şehir, geniş alana yayılan tarihi kalıntıları ve muhteşem deniz manzarasıyla nefis bir yerdir. Yukarı ve aşağı Kent olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

MERMERLİ PLAJI

Mermerli Plajı, Kaleiçi'nde, yat limanının iki yanında uzanan yüksek traverten kayalıklar arasındaki tek kumsal.Mermerli Plajı, ismini bir zamanlar limanın güneydoğusundaki yüksek teras üzerinde bulunan Mermerli Köşk'ten alıyor. Bu köşk şimdilerde yok tabi.
Antalya henüz bu denli turizm patlaması yaşamamışken, halkın kullandığı, Kaleiçi'nin tek, şehrin ise ilk plajıydı Mermerli. Kıyısında yat limanı, arkasında sur duvarları ve kuleleri ile Mermerli Plajı, binlerce yıllık bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor aslında.
Mermerli Plajı için yerel tarihçiler, 1930'lu yıllarda deniz üzerinde kıyıya yakın bir alanın ahşap paravanlarla çevrilerek, plajın yıkanma yeri olarak kullanıldığını söylüyor. Plajın kamuya açılma tarihi ise 1970'li yıllara tekabül ediyor. Hatta o dönemler öğle öncesi kadınlar, öğleden sonra ise erkekler tarafından kullanılıyormuş Mermerli Plajı.

ORMANA (DÜĞMELİ EVLER)

Ormana; köyün girişindeki tabelada da yazıldığı üzere “doğduğu yeri unutmayanlar memleketi” burası.
Düğmeli evler.. Yapılışında asla  çivi kullanılmamış olan bu evler 400 yıllık bir geçmişe sahip. Taş duvarda dikine atılan kısa parçalar 25 cm dışarıda bırakılarak "düğme" adı verilmiş.
Bu yapılara “Düğmeli” denmesinin sebebi tamamen buraya özgü bir mimari yapım tekniği ile inşa edilmiş olmaları. Sedir (katran) ağacından kesilen ahşaplar birbirine kenetlenerek yapının iskeletini oluşturuyor; bu iskeletin arası ise herhangi bir harç kullanılmadan, yığma taş duvarlar ile kaplanıyor. Ahşap elemanların cephenin dışında kalan kısımları düğmeye benzetildiği için bu adla anılmaya başlamışlar. Köyde betonun gazabına uğrayan bazı sokaklar olsa da, oldukça büyük bir kısmında tarihi doku korunabilmiş.

SİDE

Likya Uygarlığı’ndan Büyük İskender’e, Persler’den Roma İmparatorluğu’na kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış büyüleyici bir tarihi kent Side.
MÖ. 7 yüzyılda kurulduğuna inanılan ve ismi Nar anlamına gelen Side’nin, tarihi kalıntılarla denizin iç içe geçmiş olan mistik coğrafyasında gezmek gerçekten büyüleyici.
Bazen mermer bir yolda yürürken birden ayaklarınızın kuma basmaya başlayabildiği gibi, begonvillerin örttüğü eski Side evlerinin olduğu sokak da antik kalıntılara çıkarak sizi şaşırtabiliyor.